Solo Proje|Türkiye’de Kadınların Yaptığı İşler Değersiz Görülüyor
Türkiyede yaşayan kadınlar hayatları boyunca birçok fırsat eşitsizliğiyle karşılaşıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2016 yılı itibariyle ülke nüfusu 79.814.871 kişi oldu. Nüfusun neredeyse yarısını, %49.8’ini, kadınlar oluşturuyor. Kadın ve erkekler sayıca neredeyse eşit fakat kadınlar hayatları boyunca eşit fırsatlarla karşılaşmıyorlar
Bersu Besli*
Khas Yeni Medya Yüksek Lisans
Bu eşitsizlikler eğitim, istihdam oranları, iş alanları, karar verici pozisyonlarda çalışma oranları ve maaş karşılaştırmalarında görülüyor. Kadınlar eğitim ve iş hayatında önyargılarla mücadele etmek zorunda kalıyor ve yaptıkları işler değersiz görülüyor. Eşit eğitim seviyesine sahip olsalar da erkekler kadınlardan daha yüksek oranda istihdam ediliyor, daha fazla kazanıyorlar.
Kadınların işsisizlik oranı yüzde 13,7
2016 yılı itibariyle 15 yaş üstü Türkiye’nin işsizlik oranı 10.9 iken, kadınların işsizlik oranı %13.7. Bir başka deyişle, 15 yaş sonrasında çalışmak isteyen kadınların %28’i istihdam edilirken bu oran erkeklerde %65.
Okur yazar olmayan erkekler %26.8 oranında istihdam edilirken bu oran kadınlarda %14.7. İstihdam sürecinde de eşitsizlikle karşılaşılıyor. Eğitim sonrasında da istihtam edilme Yükseköğretim düzeyinde eğitim durumuna sahip olan erkekler %78.8, kadınlarsa %59.3 oranında istihdam ediliyor. Yüksekokul ve üstü eğitim düzeyine sahip erkekler yıllık ortalama 55.633 TL kazanırken, kadınlar 45.583 TL kazanıyor.
Kadınlar en çok tarım, ormancılık ve balıkçılık alanında çalışıyor. Bu sektörü sırasıyla imalat, toptan ve perakende ticaret, eğitim ve insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri takip ediyor.
1935’den bu yana kadın vekil seçilme oranı artmış ancak hala eşitlikten bahsedilemez
Türkiye Büyük Millet Meclisi verilerine göre, 1935 yılından bu yana kadınların milletvekili seçilme oranları artmış. 2016 yıl sonu itibarıyla mecliste tam 81 kadın milletvekili görev yapmakta. Erkek milletvekili sayısı ise 469.
Milletvekili kadınların sayısı artsa da, kadın bakan sayısı 1980 yılından beri ikiyi geçememiş. 2016 yılında görev yapan meclisin 27 bakanından yalnızca 1’i kadın.
IPU verilerine göre, 2016 yılı Dünya parlamentolarında kadın temsil oranı ise %23.02.
Türkiye Cinsiyet eşitliğinde 130’uncu sırada
Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Uçurumu 2016 Raporuna göre, Türkiye genel değerlendirmede 130’uncu sırada, ilk sırada İrlanda, onu sırayla Finlandiya, Norveç, İsveç, takip ediyor.
Aşağıda ilk on ülkenin tamamını görebilirsiniz:
Sağlık ve hayatta kalma eşitliği sıralamasında Türkiye tam 38 ülkeyle birinciliği paylaşıyor
Kadınların eğitime erişiminin listelendiği sıralamada 109, ekonomik katılım ve fırsatlar sıralamasında 129, politik güç eşitliği sıralamasında ise 113. sırada yer alıyor. Sağlık ve hayatta kalma eşitliği sıralamasında ise tam 38 ülkeyle birinciliği paylaşıyor.
Türkiye’de ücretli bir işte çalışmak isteyen kadınların oranı yüzde 87
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Amerikan araştırma şirketi Gallup’un 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla 2017 yılında yayınladığı “Kadınlar ve çalışma yaşamı için daha iyi bir geleceğe doğru: Kadınların ve erkeklerin sesleri” başlıklı rapora göre dünyada kadınların yüzde 70’i ücretli bir işte çalışmak isterken, Türkiye’de kadınların ücretli bir işte çalışmak isteyenlerin oranı ise yüzde 87.
KEİG Platformu’ndan İdil Soyseçkin, “Kadının istihdama katılımı konusunda Türkiye’de ne durumdayız? Dünya ile karşılaştırdığımızda ne tür yorumlar yapmak mümkün?” mü sorusunu şöyle yanıtladı: TÜİK 2016 işgücü verilerine göre kadınların işgücüne katılımı %32,5 iken istihdam oranı %28. Erkekler de ise işgücüne katılım %72, istihdama katılım %65,1. Yani erkeklerin işgücüne katılımı da istihdama katılımı da kadınların oranının iki katından fazla. Diğer taraftan, kadınların neredeyse yarısı kayıtdışı çalışıyor.”
Türkiye erkekler ve kadınların istihdama katılımı arasındaki farkla en yüksek orana sahip, %42,8.
Devamında, “Avrupa Birliği İşgücü İstatistikleri’nin gösterdiği üzere AB 28 ortalamasında erkeklerin istihdama katılımı %75,9 iken, kadınların katılım oranı %64,3. Yani erkek ve kadınlar arasındaki fark tüm Avrupa ülkeleri için erkekler lehine bir dengeye sahip. Ancak ülkeler arasında ciddi farklılıklar söz konusu. Mesela Malta’da bu fark %16,6-20 aralığında ifade edilirken Finlandiya ve Litvanya’da %2,5’den daha düşük. Türkiye erkekler ve kadınların istihdama katılımı arasındaki farkla en yüksek orana sahip, %42,8.” ifadelerine yer verdi.
Soyseçkin, “Kadının çalışmasını engelleyen nedenleri ortadan kaldırmak mümkün mü?” sorusuna ise, “Yine TÜİK verileri üzerinden işgücüne dahil olamama nedenlerine baktığımızda kadınlar için ev işleri ile meşguliyetin birinci sırada yer aldığını görüyoruz. Erkekler içinse bu kategoride herhangi bir veri mevcut değil çünkü ev işleri ile meşguliyet anlamlı bir veri oluşturacak orana sahip değil. Bilindiği gibi ev işleri ile meşguliyet büyük oranda çocuk bakımı ve yaşlı ve hasta bireylerin bakımını kapsıyor. Dolayısıyla özellikle bakım konusunda yaygın, kaliteli ve ulaşılabilir hizmetlerin kurumsal düzeyde sağlanması kadınların çalışmasını ciddi oranda artıracaktır.” yanıtını verdi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun son verilerine göre, aynı pozisyonda aynı kıdemde görev yapan kadın ve erkek çalışanlar arasında ciddi bir maaş eşitsizliği var. Bunun sebebi sizce ne olabilir?”‘e ise “Bu farkın temelinde cinsiyet eşitsizliği yatıyor. Kadınların yaptığı iş erkeklerin yaptığı işe göre daha değersiz görülüyor.”
Türkiye’de çalışma hayatına katılan kadınların karar verici pozisyonlarda yer alması hakkında ise, “Türkiye’de maalesef kadınların karar verici/yönetici pozisyonda olduklarını söylemek çok zor. TÜİK 2014 verileri kamusal alanda üst düzey kadın yönetici oranının % 9,4 olduğunu gösteriyor. Kadın hakim oranı % 36,9, kadın profesörlerin oranı ise % 28,7. Özel sektörde ise firmaların yalnızca %5’inde kadın yönetici var. 1 Kasım seçimleri sonrası TBMM’de milletvekillerinin yalnızca %14,9 kadın. 43 ilde ise hiç kadın vekil bulunmuyor. Yalnızca 1 kadın bakan var. Kadın muhtar oranı %2. kadın belediye başkanı oranı ise %2,9.” şeklinde açıkladı.
Büyük şirketlerin yönetim kurullarına en az yüzde 30 oranında kadın yönetici kotasını zorunlu kılan Almanya örneği için ise, “Kadınların yıllardır talebi kota uygulaması yapılması. Yukarıdaki verilerin de ortaya koyduğu üzere erkeklerle kadınların ekonomi ve siyaset gibi alanlara katılımı arasında büyük bir uçurum var. Bu uçurumun giderilmesi için kota uygulaması çok önemli.”
“Kadınlar “kadın işi” olarak görülen ve değersizleştirilen işlerin içerisine sıkıştırılıyor.”
Kadının iş hayatındaki varlığı üzerine yapılan çalışmalar hakkında ise, “Bu soruda kastınız politika üretimi ise, çoğunlukla yarı-zamanlı çalışma ve hane içi sorumluluklarını aynı zamanda yerine getirme biçiminde özetlenebilecek bir formülasyon çerçevesinde hareket edildiği söylenebilir. Kadınların üzerindeki özellikle çocuk ve hasta/yaşlı bakımı yükünü hafifletmek yerine bu sorunun yine kadınlar arasında çözülmesini pekiştirecek uygulamalar hayata geçiriliyor. Diğer taraftan kadınları “kadın işi” olarak görülen ve değersizleştirilen işlerin içerisine sıkıştırılıyor.” dedi.
Bersu Besli: Kadir Has Üniversitesi Veri Gazeteciliği Yüksek Lisans Öğrencisi
Kaynaklar:
Oldukça detaylı hazırlanmış bir rapor