Röportaj| Dağ: Mesleki pratiklerin ve gelişimin gazetecilik için önemini biliyor olmaları etkileyici
Aralık başında, İstanbul’da yaşayan Suriyeli gazetecilere yönelik veri gazeteciliği eğitimi düzenlediniz ve eğitim süreci hala devam etmekte. Öncelikle bu eğitimden bahsedebilir misiniz?Eğitim, İstanbul’un Fatih semtinde yer alan Enab Baladi isimli hem basılı hem de dijital yayın yapan haber merkezine yönelikti. Gazetenin araştırmacı gazetecilik bölümünün editörleri için 3 gün süren veri gazeteciliği metotlarını kapsıyor. Gazete bu eğitim sonrası veri gazeteciliği bölümü oluşturmayı hedefliyor. Enab Baladi ekibi, tamamı ülkesinde gazeteci olan ama Türkiye’ye gelmek zoruna kalmış gazetecilerden oluşuyor. Suriye’de yaşanan iç savaşı dünyaya anlatmak ve dünyanın çeşitli noktalarında yaşamak zorunda kalmış Suriyelilere yönelik haber yapıyorlar, gazete çıkarıyorlar. Haber merkezi İstanbul’da 4 yıl önce kurulmuş ve yaklaşık 15 profesyonel gazeteci çalışıyor. Arapça ve İngilizce olarak yayın yapıyorlar.
Eğitimin hedef kitlesinin Suriyeli mülteciler olmasının sebebi nedir?
Özel bir hedefle eğitimler başlamadı esasen. Mısır’da veri gazeteciliği yapan bir meslektaşım beni tanıdığı için kendilerine önermiş. Benimle geçtiğimiz Ağustos ayında iletişime geçtiler. Kabul ettim. Ön hazırlık, derslerin kapsamı, gün hazırlığı derken Aralık ayında eğitimlere başladık. Doğrusu benim için çok önemli bir tecrübe oldu çünkü hem Türkiye’de yaşayan Suriyelilere yönelik ilk kez böyle bir eğitim verme şansım oldu hem de İstanbul’da nasıl çalıştıklarını ve uyum sağladıklarını gözlemleme olanağı buldum.
Suriyeliler zor bir dönemden geçerken bu şekilde mesleki eğitimler düzenlenmesinin onlar üzerindeki etkisi nasıl? Eğitim sürecinde bu anlamdaki gözlemlerinizi paylaşır mısınız?
Özellikle Enab Baladi gazetesi üzerinden detaylandırmak gerekir ise kendilerini sürekli geliştiren ve düzenli eğitimlerin yapıldığı bir oluşum. Gazeteciler neredeyse her ay düzenli olarak farklı alanlarda farklı uzmanlardan eğitim alıyor. Yaptıkları mesleği daha iyi yapmanın yolunu aramaları ve başka bir ülkede bunun için yüksek çaba göstermeleri inanıyorum ki onları motive ediyor. Gözlemim de bu yönde oldu. Gayet motive ve yaşadıkları şehri iyi anlamaya çalışan ve mücadeleci bir duruşları var. Biliyorsunuz bunu da sağlayan sistemin içinde işlevsel olmak, varlık göstermek ve gelişmek. Şöyle düşünün yıllardır veri gazeteciliği alanında eğitimler veriyorum Türkiye’de, ancak henüz Türkçe haber yapan hiçbir haber merkezi iletişime geçip veri bölümü oluşturmak için görüşmedi. İstanbul’da yaşayan Suriyeli gazetecilerin yayın organları bunu talep etti. Mesleki pratiklerin ve gelişimin gazetecilik için önemini biliyor olmaları doğrusu çok etkileyici.
Sizce Suriyeli mülteciler ile birlikte yaşama algısını arttırmak için neler yapılabilir?
Bu konuda uzman değilim, nasıl kültürler arası entegrasyon sağlanır, savaştan kaçmak zorunda olup başka ülkelerde yaşam kuran insanlar nasıl toplumun bir parçası olur çok iyi bilmiyorum. Sadece ülke dışında yaşamış biri olarak empati kurarak şunu diyebilirim; sizi ötekileştirmeyen politikalar, çalışma olanakları, eğitimler, dili öğrenme , aidiyet için daha fazla ortak faaliyetlerin yürütülmesi ve vatandaşlık isteyenler için sürecin daha hızlı ilerlemesi gibi detayların birlikte yaşamayı daha kolaylaştıracağına inanıyorum. Bir yere eviniz diyebilmeniz için güven duymalısınız. Bence her aşamada öncelikle buna ihtiyacımız var.
Bir eğitmen olarak ve son düzenlediğiniz eğitimdeki gözlemlerinizi de dikkate alarak bu toplumda gerçekten “ bir arada “ yaşadığımızı düşünüyor musunuz?
Evet tabii ki. Doğrusu Suriyeli gazetecilerin Fatih’de bir haber merkezi kurmuş olmaları ve dünyaya ülkesinde olup biteni anlatma çabaları beni çok etkiledi. Ayrıca konuştuklarım İstanbul’da olmaktan ve mesleğini yapma şansı bulmaktan memnun. Kurumun resmi olarak kurulma sürecinde de hiç sorun yaşamadıklarından bahsettiler. Türkçe öğrenmiş olanlar vardı, çocuklarını Türkçe eğitim veren okullara yollayanlar da. Otistik çocuğu için Arapça eğitim veren okul bulamayan ve bu sebeple okul açan vardı. Ayrıca genç gazeteciler arasında İstanbul’da yüksek lisans ve doktora yapanlar da. Ayrıca çok büyük kültürel farklılıklarımızın olmaması da birlikte yaşama bilincini kolaylaştırıyor olabilir, bu özel örneklere rağmen gayet iyi biliyoruz ki, Suriyelilerin Türkiye’de olmalarından memnun olmayanlar da mevcut. Bunları aşmak kolay olmasa da yakın bir dönemde bu sürecin biraz daha iyileşeceğine inanıyorum.
Kaynak: Cibali Postası / Dağ Medya
İstanbul’da yaşayan Suriyeli gazetecilere verilen veri gazeteciliği eğitiminin 1.bölümü tamamlandı