Dünyanın en pahalı enerjisi (öğrenci projesi-atölye)
Hammaddesi uranyum olan bir enerji üretme biçimi olarak Nükleer Enerji’nin Türkiye’deki tarihi son 40 yıla kadar uzanıyor.
60’lı yılların sonlarından itibaren çeşitli çalışmalarda bulunulmasına rağmen 70’lerin sonundaki siyasi hareketlenme Mersin’de yapılması öngörülen Nükleer Santral projesinin sonuçlanmasına olanak tanımamıştı.
80’li yıllarda ise yine Akkuyu’da yapılması planlanan santral Sovyetler’de meydana gelen Çernobil faciasından sonra tekrar askıya alınmıştı.
2000’li yılların başında yine aynı konu gündeme gelmiş fakat yaşanan ekonomik buhran devletin geri adım atmasına neden olmuştu. Son iki yıldır ise hem çevre örgütlerinin ve aktivistlerin hem de santral yapılması öngörülen coğrafyalardaki halkın gündeminde ‘Nükleer Santraller’ var.
Dünya çapında, 31 ülkede 435 adet reaktör ünitesi; 210 adet Nükleer Santral bulunduğu bilinmektedir.
Bu santraller 2006 yılının sonuna kadar 67.398 Megawatt (MW) elektrik üretmiştir. Dünyada enerjisinin çok büyük bir bölümünü Nükleer Enerji ile karşılayan devletlerin başında Fransa gelirken, Ukrayna’da onu izleyen birkaç ülkeden biri.
‘Üretilen Toplam Elektriğe Göre Yüzdesi’, ‘Santral Sayısı’ ve ‘Reaktör Sayısı’ olarak grafikte belirtilmiştir.
60 yıl ömrü, ortalama 20 milyar dolar maliyeti ve dışarıdan gelecek etkilere açık olan Nükleer Santraller’in ucuz bir enerji üretim aracı olduğu fikri, santrallerin soğutulması için kullanılan su miktarı ile karşılaştırıldığında ekolojik dengede uzun vadede yaratacağı tahribat nedeniyle çevre örgütleri tarafından desteklenmiyor.
İnşaa edildiği bölgede, özellikle su canlılarının habitatı üzerinde ciddi etkisi olan Nükleer Santrallerin özellikle su ile olan etkileşimi dolayısı ile çevre halkının da sağlığını ve yaşam kalitesini tehdit ettiği ortaya konmaktadır.
Herhangi bir sızıntı durumunda radyoaktif yakıtların uzun yıllar sonunda etkilerinin azaldığı görülse de zehirli atıkların etkileri ilk zamanlarındaki ile aynıdır. Kullanım süresi dolduğunda ise söküm işlemi yapılması gereken santrallerin birinin söküm işleminin maliyeti yaklaşık olarak 400 milyon avro değerindedir.
Birçok çevre örgütü söküm, atık ve çevresel maliyetler hesaplandığında nükleer dünyanın en pahalı enerjisi olduğu görüşünde. Bunun yanı sıra Türkiye’nin enerji için ödedeği en yüksek fiyat yine nükleer için ödeniyor.
Mersin Akkuyu’da yapılması planlanan Nükleer Santral için Akkuyu’da yapılan Çimento Fabrikası ve Liman, az sayıdaki Akdeniz Fokları’nın ölümüne neden oluyor. Bir santralin inşaa sürecinde başlayan tahribat, 60 yıllık yaşamı tehdit ve tedirgin ediyor.